18 Mart 1915 haftasını yaşarken ; ecdadımızı , atalarımızı , anmamak gibi bir düşünce olabilir mi ? Böyle bir ferasetsizliği hiçbir türk genci kalbinde yada zihninde hissedemez veya hissetmemeli .
Tarih , hep tekerrürden ve tecrübelerden ibarettir .
Bazen insan kendi hayatına yön vermek için geçmişte yaşananlardan ışık alır yada önemli gördüğü kişilerin görüşlerini rehber edinir . Bir anlamda gayeleri uğruna bir çok şeyden ders alır , ders çıkarır.
Şöyle geçmişe dönüp baktığımızda , çok değil daha üzerinden bir asır bile geçmemiş olan bir ‘ideal savaşını’ görürüz , okuruz . Gayeleri uğruna , hayalleri uğruna ; annelerinin , babalarının , evlatlarının yada nesillerinin bir ömür rahat hayat sürmeleri için ölüme koşan , göğüslerinde kefen taşıyan , birazdan öleceklerini düşünerek zamanlarını tüketen bir ecdat görürüz . O ecdat ki ‘ idealleri uğruna ölmek ‘ dediğimiz muhtevayı en içten hissedenlerdir. Nitekim tarih onları altın harfler ile yazmıştır. Çünkü düşündükleri tek bir şey vardı : bir milleti ilelebet yaşatmak .
Bu bağlamda yaşanabilir bir vatan emanet eden atalarımıza Allah rahmet etsin . Ecdadımıza layık birer fert olmayı da bizlere nasip etsin .
Sevgiler ;
Bekir YILDIRIM
http://twitter.com/bkryldrm
20.03.2010
20 Mart 2010 Cumartesi
10 Mart 2010 Çarşamba
Hayal Katilleri
Bu hayatta kalbi temiz , güzel düşünceler içinde olan ya da olmaya çalışan bir çok insan olduğu gibi içinde fesatlık , sinsilik bulunan ve hatta katil olan kişiler vardır.Katil diyorum çünkü ; insanları sömüren , enerjilerini emen , başkalarının başarılarını kendi başarısıymış gibi lanse eden ve bunu yaparken de hissettirmeden , azar azar yapan ama bir o kadar da şirin gözüken , gözükmeye çalışan bir çok çakal etrafımızda cirit atmaktadır.İnsani iletişimde olsun , kariyer anlamında olsun yada hayatla mücadele anlamında olsun kişiler bu durumların farkına varamazlar ise onlar için hayat çetrefilli yollarda akacak demektir.Hayalleri olan , projeleri olan , bu dünyadan göçüp gitmeden önce arkasında bir eser bırakmak isteyen veya iyi anılmak isteyen bireylerin dile getirdiği her düşünce , fikir , hayal daha ağızdan çıkarken ‘’olmaz, yapamazsın,edemezsin ‘’ gibi boş , anlamsız ,yönlendirmelere maruz kalacaktır.İnsanlar , kendileri bir şey yapamazlar zannederler ki başkaları da , arkadaşları da , dostları da yapamaz, edemez.Sadece düşüncede ,sözde de kalmazlar başkalarının yapmak istediklerine çomak sokarlar , hayallerini yıkarlar.Bunun için de uğraşırlar.
Yazık gerçekten çok yazık ! bu topraklarda yetişen , vicdani değerleri yüksek olan , kirlenmemiş zihinleri olan güzel insanları kirletmek , önemsiz göstermek yapılabilecek en büyük günahtır.
Bir de bukalemun olmayı hayat felsefesi haline getirenler vardır.Bunların renkleri,cinsleri çeşitli durumlara göre değişir ama şeklen aynıdırlar.Belki de bazılarına göre böyleleri daha kötüdür. Hissettirmeden azaltan , fikirleri,hayalleri kopyala yapıştır tarzında çakma yapan ama etrafındakileri de bunun , öyle olmadığına ikna edebilen , inandıran ‘’sahtekarlar’’ vardır.Böyle kalbi katı kişiler ile baş etmek öyle kolay olmasa gerek. Çünkü , kişiye çok yakın gibi görünür ; arkadaşım , kardeşim , dostum der ama arkasından adını koyamayacağımız bir çok oyun çevirir.Bunun farkında olan ama gardını alamayan kişiler belki de ; güzel düşüncelerini kendine saklamalıdır , paylaşmamalıdır. Ancak tehlikeden böyle kurtulabilecektir.Aksi durumda zaten oyunun bir parçası olmuştur.
İnandığımız , güvendiğimiz , samimi olduğumuz düşünceler , fikirler , gayeler üzerine hayatımızı , geleceğimizi , ilişkilerimizi bina ederken lütfen kalbinde bir gıramlık dahi olsa vicdanı olan kişileri bulalım. Bizleri baltalayan , baltalamak isteyen ,hayallerimizi yok etmek isteyen ya da emeğe saygı göstermeyen vefasız arkadaşlardan uzak durun , durmaya çalışın. Yoksa ortalıkta gezinen gönüllü emek hırsızlarının ya da hayal katillerinin kurbanı oluruz.
Sevgiyle ;
--- Bekir YILDIRIM ---
11.03.2010
Yazık gerçekten çok yazık ! bu topraklarda yetişen , vicdani değerleri yüksek olan , kirlenmemiş zihinleri olan güzel insanları kirletmek , önemsiz göstermek yapılabilecek en büyük günahtır.
Bir de bukalemun olmayı hayat felsefesi haline getirenler vardır.Bunların renkleri,cinsleri çeşitli durumlara göre değişir ama şeklen aynıdırlar.Belki de bazılarına göre böyleleri daha kötüdür. Hissettirmeden azaltan , fikirleri,hayalleri kopyala yapıştır tarzında çakma yapan ama etrafındakileri de bunun , öyle olmadığına ikna edebilen , inandıran ‘’sahtekarlar’’ vardır.Böyle kalbi katı kişiler ile baş etmek öyle kolay olmasa gerek. Çünkü , kişiye çok yakın gibi görünür ; arkadaşım , kardeşim , dostum der ama arkasından adını koyamayacağımız bir çok oyun çevirir.Bunun farkında olan ama gardını alamayan kişiler belki de ; güzel düşüncelerini kendine saklamalıdır , paylaşmamalıdır. Ancak tehlikeden böyle kurtulabilecektir.Aksi durumda zaten oyunun bir parçası olmuştur.
İnandığımız , güvendiğimiz , samimi olduğumuz düşünceler , fikirler , gayeler üzerine hayatımızı , geleceğimizi , ilişkilerimizi bina ederken lütfen kalbinde bir gıramlık dahi olsa vicdanı olan kişileri bulalım. Bizleri baltalayan , baltalamak isteyen ,hayallerimizi yok etmek isteyen ya da emeğe saygı göstermeyen vefasız arkadaşlardan uzak durun , durmaya çalışın. Yoksa ortalıkta gezinen gönüllü emek hırsızlarının ya da hayal katillerinin kurbanı oluruz.
Sevgiyle ;
--- Bekir YILDIRIM ---
11.03.2010
Etiketler:
bekir yıldırım,
Fikir,
Hayal,
Hayal Katili,
Paylaşım,
Proje
3 Mart 2010 Çarşamba
Işığın Savaşçısı
İnsanlar bazen gün içerisinde ufak tefek işlerini hallettikten sonra zamanını verimli geçermek açısından ' acaba şimdi ne yapabilirim '
diye düşünür. Ben de okulumda dersimin başlamasına epey bir vaktin olduğunu görünce ayaklarım beni okulumun kütüphanesine getirdi.
Kitaplar içinde yürürken elime üç adet kitap aldım : Markalaşma , Japon iş modelinin batı da uygulanması ve Işığın savaşçısının el kitabı .
Simyacı kitabının yazarı Poulo Coelho'nun ismini ''ışığın savaşçısının el kitabı'' isimli eserde görünce hemen dikkatimi çekti ve bir kaç sayfa göz atayım derken kitabı bitirmek üzere olduğumun farkına vardım.Gerçekten hoşuma gitmişti . Bu vesile ile biraz not alıp bloguma yansıtmak istedim.
Almış olduğum bazı notlar ;
---Işığın savaşçısı , ele geçirmeyi kafasına koyduğu yeri dikkatle inceler.Hedef ne kadar zorlu olursa olsun , engelleri aşmanın yolu hep bulunur.Savaşçı alternatif yollar arar , kılıcını biler karşı koyabilmak için yüreğini gerekli azimle doldurmaya çalışır.
---Savaşçı gerçekten güvenebileceği şeyi kurmaya bakar şu üç şeyin her zaman kendisiyle birlikte olmasına dikkat eder : İnanç,umut,sevgi . Bu üç şeye sahipse ilerlemekten korkmaz.
---Işığın savaşçısı ne istediğini bilir.Açıklamalarla zaman yitirmeye ihtiyacı yoktur.
---Işığın savaşçısı, yalnızca gücüne güvenmez , rakibinin enerjisinden de yararlanır.
---Birilerini bulmakta zorluk çekerse ;
İnsanlara yaklaşmaktan çok mu korkuyorum ?
Biri bana sevgi gösterdi de ben mi fark etmedim ? diye kendine sorar.
---Yalnızlıktan yararlanır ama yalnızlığın kendisinden yararlanmasına izin vermez.
Ne dersiniz Işığın savaşçıları kimler acaba ?
Sevgiyle ;)
--- Bekir YILDIRIM ---
04.03.2010
diye düşünür. Ben de okulumda dersimin başlamasına epey bir vaktin olduğunu görünce ayaklarım beni okulumun kütüphanesine getirdi.
Kitaplar içinde yürürken elime üç adet kitap aldım : Markalaşma , Japon iş modelinin batı da uygulanması ve Işığın savaşçısının el kitabı .
Simyacı kitabının yazarı Poulo Coelho'nun ismini ''ışığın savaşçısının el kitabı'' isimli eserde görünce hemen dikkatimi çekti ve bir kaç sayfa göz atayım derken kitabı bitirmek üzere olduğumun farkına vardım.Gerçekten hoşuma gitmişti . Bu vesile ile biraz not alıp bloguma yansıtmak istedim.
Almış olduğum bazı notlar ;
---Işığın savaşçısı , ele geçirmeyi kafasına koyduğu yeri dikkatle inceler.Hedef ne kadar zorlu olursa olsun , engelleri aşmanın yolu hep bulunur.Savaşçı alternatif yollar arar , kılıcını biler karşı koyabilmak için yüreğini gerekli azimle doldurmaya çalışır.
---Savaşçı gerçekten güvenebileceği şeyi kurmaya bakar şu üç şeyin her zaman kendisiyle birlikte olmasına dikkat eder : İnanç,umut,sevgi . Bu üç şeye sahipse ilerlemekten korkmaz.
---Işığın savaşçısı ne istediğini bilir.Açıklamalarla zaman yitirmeye ihtiyacı yoktur.
---Işığın savaşçısı, yalnızca gücüne güvenmez , rakibinin enerjisinden de yararlanır.
---Birilerini bulmakta zorluk çekerse ;
İnsanlara yaklaşmaktan çok mu korkuyorum ?
Biri bana sevgi gösterdi de ben mi fark etmedim ? diye kendine sorar.
---Yalnızlıktan yararlanır ama yalnızlığın kendisinden yararlanmasına izin vermez.
Ne dersiniz Işığın savaşçıları kimler acaba ?
Sevgiyle ;)
--- Bekir YILDIRIM ---
04.03.2010
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)